Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Teorisi'nin Tahmin ve Öngörü Gücü: Evrimsel Biyoloji Neden Güçlü Bir Bilim Dalıdır?

Bilim İnsanları, Evrimsel Biyolojiyi Kullanarak Olması Gerektiğini Tahmin Ettikleri Ara Türleri, Tam da Bekledikleri Gibi Bulmayı Başarıyorlar!

Evrim Teorisi'nin Tahmin ve Öngörü Gücü: Evrimsel Biyoloji Neden Güçlü Bir Bilim Dalıdır? Pixabay
6 dakika
5,421
Evrim Ağacı Akademi: Evrimde Gelecek Tahmini ve Öngörü Yazı Dizisi

Bu yazı, Evrimde Gelecek Tahmini ve Öngörü yazı dizisinin 1. yazısıdır.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Bir bilim dalının gücü genellikle ne kadar isabetli tahminler yapabildiği ile ölçülür. Burada "tahmin"den kasıt, rastgele veya çok az/değişken miktarda veriye dayanarak bir futbol maçını kimin kazanacağını bilmek demek değildir. Evrimin oldukça iyi bir şekilde anlaşılabilen ve kendini tekrar eden yasalarının ne gibi sonuçlar oluşturmuş olması gerektiğini veya oluşturabileceğini eğitimli bir şekilde tahmindir. Örneğin bir topu elinizden bıraktığında, yere düşeceğini tahmin edebilirsiniz. Aslında teknik olarak yukarı da gidebilirdi. Ancak kütleçekim yasasının nasıl çalıştığını o kadar iyi anlarız ve orada olduğunu, sürekli etki ettiğini o kadar iyi biliriz ki, hiç kimse bırakacağı topun yukarı gitmesini beklemez. 

Evrimsel biyolojide ne yazık ki bu kadar anlık tahminler yapmak mümkün değildir. Çünkü kütleçekimine neden olduğu düşünülen gravitonlar ışık hızında hareket eder, bu hızla cisimlere etki ederler. Bu nedenle kütleçekiminin kısa mesafelerde etkisini anlık olarak görürüz. Fakat evrimsel biyolojinin prensipleri çok daha yavaş işler ve çevresel değişimlerden çok ciddi miktarda etkilenir. Ne yazık ki ertesi günün havasını doğru dürüst tahmin etmekte güçlük çeken bir tür olarak, 1 milyon yıl sonrasında çevresel bakımdan neler olacağını tam olarak tahmin etmemiz ve evrimsel süreçlerin buna nasıl bir cevap vereceğini öngörmemiz şimdilik imkansızdır. Bu nedenle geleceğe yönelik tahminler yürütmek oldukça zordur (buna rağmen bazı canlı türleri için yapılan oldukça ilgi çekici tahminler vardır; fakat bu tahminleri test edebilmek için milyonlarca yıl beklememiz gerekir).

Tüm Reklamları Kapat

Fakat yapabileceğimiz bir tahmin türü daha var: geçmişi tahmin etmek. İlk etapta kulağa saçma gelebilir. Olup bitmiş bir şeyin neyini tahmin edeceğiz diyebilirsiniz. Eğer ki geçmişin tüm sırlarını biliyor olsaydık, dediğiniz gibi saçma olurdu. Fakat evrimsel geçmişe dair halen bilmediğimiz ve araştırdığımız o kadar çok nokta var ki, bu bilinmeyenlere yönelik yapılan eğitimli ve evrimsel biyolojiye dayanan her doğru tahmin, evrimsel biyolojinin gerçekten de ne kadar güçlü bir bilim dalı olduğunu anlamamızı sağlamaktadır.

Şöyle düşünün: Bir tarihçisiniz ve İngiliz kralının Fransa kralına gönderdiği bir belgenin peşindesiniz. Belgenin tam olarak nerede olduğuna dair hiçbir fikriniz yok; ancak o dönemde olmuş olan olaylara ve birbiriyle etkileşime geçmiş insanlarla ilgili genel bir fikriniz var. Bu bilgilerden yola çıkarak adım adım belgeyi takip edebilir ve eğer kullandığınız tahmin yöntemleri yeterince güçlüyse, şansa pek de gerek kalmadan aradığınız belgeyi bulabilirsiniz. Bu zorlu bir süreçtir; fakat metotlarınızı ve güvenilirliklerini test etmek için iyi bir yoldur. İşte evrimsel biyolojide de durum böyledir. Bunu göstermek için, karıncaların evrimiyle ve atalarıyla ilgili baş döndürücü bir araştırma ve tahmin hikayesine sizi götürmek istiyoruz:

Tüm Reklamları Kapat

Evrimsel Biyolojinin Tahmin Gücü!

Sene, 1960 civarı... Evrimin giderek güç kazandığı, genetikten gelen her verinin evrimsel tahminleri doğruladığı, hatta evrimin artık matematiksel olarak ifade edilebilir, sağlam temelli bir doğa yasası olduğunun tüm bilim camiasında anlaşıldığı yıllar. Ancak bazı sıkıntılar da yok değildi: karıncalar gibi biyologların en yakın dostlarından olan canlıların atalarına ve evrimlerine dair çok az şey bilinmekteydi. Bunu fırsat bilen bilim düşmanları, gerçeğin üzerini örtmek ve halkı kendi yanlarına çekebilecek yalanlar üretebilmek için, bu boşluğu kullanmaktaydı. Karıncaların evriminin izah edilemeyeceğini, tek bir seferde "puf" diye var oluverdiklerini söylüyorlardı. Tabii bunu oturdukları yerden, bilime, gerçeğe, araştırmaya en ufak katkı sağlamadan yapıyorlardı. Bilim insanları ise gerçeğin peşinden yılmak bilmez bir şekilde gidiyorlar, ancak sürekli elleri boş dönüyorlardı.

Gelmiş geçmiş en büyük evrimsel biyologlardan olan ve karıncalar üzerine de çalışmalar yürüten Edward Osborn Wilson, her ne kadar bir miktar umutsuzluk içerisinde olsa da, bunun evrimin gücünü test etmek için iyi bir fırsat olduğunu öngörebilecek kadar aydın ve ileri görüşlü bir bilim insanıydı. Bu nedenle meslektaşları Frank Morton Carpenter ve William Lacy Brown ile birlikte kolları sıvayarak bulmaları gereken karınca atası türün tam olarak neye benzemesi gerektiğini, ne özellikleri olması gerektiğini, yaklaşık olarak hangi zaman diliminde yaşaması gerektiğini, vb. sayısız durumu evrimsel biyolojinin ışığından faydalanarak öngörmeye çalıştı. Bu canlının karıncalarda bulunan bazı özelliklerin ilkel versiyonları ile karıncaların en yakın akrabası olan yabanarılarına ait özelliklerin bir karışımı olması gerektiğini öngördüler. Muhtemelen 60-100 milyon yıl kadar önce yaşamış olması gerektiğini hesapladılar. Bunun giibi birçok özelliği tek tek not ederek eğitimli tahminlerde bulundular. Bu canlıya "Ur-ant" adını verdiler.

Heyecan verici haber 1966 yılında geldi. Princeton Üniversitesi'nde işçi karıncalar üzerine çalışmalar yürüten Donald Baird'e, Edmund Frey tarafından reçine içerisinde korunmuş bir fosil gönderilmişti. Fosil o kadar tuhaf ve sıradışı gözüküyordu ki, Baird bunun önemini anlayarak hemen Harvard Üniversitesi'nden Dünya çapında böcek paleontolojisinde otorite kabul edilen Frank Morton Carpenter'a göndermişti. Carpenter, aynı zamanda Edward Wilson'ın akademik danışmanıydı. Carpenter, hemen 2 kat üzerindeki Harvard Biyoloji Laboratuvarları'nda çalışan Wilson'ı telefonla aradı ve şunları söyledi:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Karıncalar burada.

Wilson'ın cevabı da kısa ve netti:

2 milisaniye sonra oradayım.

Wilson heyecanla 2 kat aşağıya koştu ve Carpenter'dan reçine içerisindeki fosili alarak heyecanla baktı. Ağzı açık kalmıştı ve elleri titriyordu. Hatta fosili yere düşürdüğünü ve fosili iki parçaya böldüğünü yazıyor. Neyse ki reçine içerisinde sıkı bir şekilde korunan fosilin kendisi düşüşten herhangi bir zarar görmemişti. Reçineyi güzel bir şekilde işlemlerden geçirdikten sonra, heyecanının nedeni daha da net olarak ortaya çıktı:

Adeta dün ölmüş gibi korunan bu karıncalar, 90 milyon yıl öncesine ait olan kayaçlardan çıkarılmıştı. Kayaçlar, Clifford Sahili'nde bulunuyordu. Bu kayaçlar, yaklaşık olarak Orta Kretase Dönemi'ne aitti. Yani dinozorların halen en baskın canlılar olduğu döneme...

Wilson, mikroskop altında incelediği hayvanların saatlerce skeçlerini yaptı, her uzunluklarını titizlikle ölçtü. Sonrasında, daha önceden eğer ki Evrim Teorisi doğruysa bulmayı bekledikleri özellikleri belirlemesine yardım eden Cornell Üniversitesi'nden William Brown'u aradı. Gerçekten de, tahminleri neredeyse istisnasız olarak doğruydu! Fosiller, ilkel bir karıncaya benziyorlardı; ancak atasal yabanarılarının da özelliklerini taşıyordu. Tam bir mozaikle karşı karşıyaydılar. 

Sağ tarafta, Wilson ve ekip arkadaşlarının sol taraftaki fosil keşfedilmeden önce atasal karıncada bulmayı bekledikleri ve gerçekten bulunan özellikler görülmektedir.
Sağ tarafta, Wilson ve ekip arkadaşlarının sol taraftaki fosil keşfedilmeden önce atasal karıncada bulmayı bekledikleri ve gerçekten bulunan özellikler görülmektedir.
Evolution, Douglas Futuyma (sf. 79-80)

Ur-ant dedikleri bu canlının, tıpkı yabanarılarında olduğu gibi sadece 2 dişli kısa çeneleri vardı. Buna karşılık, sadece karıncalarda bulunan ama yabanarılarında bulunmayan, salgı organının etrafını kaplayan kabarcık benzeri metapleural bezleri vardı. Tıpkı karıncalarda olduğu gibi antenlerinin ilk segmanı eklemliymiş gibi gözükürcesine uzamıştı; ancak fosillerdeki canlının bu kıvrımlı anteni tam olarak karıncalar ile yabanarılarının arasında yer alacak özellikteydi. Buna karşılık, karıncalarda olmayan ama yabanarılarında görülen şekilde, antenin geri kalanı uzun ve esnekti. Benzer şekilde, yabanarılarındakine benzer bir şekilde karın (toraks) bölgesinde bariz bir skutum ve skutellum (vücudun ortasını oluşturan iki plaka) bulunuyordu. Öte yandan bilekleri tam karıncalarınkine benziyordu. Yine de, karıncalarınkinden narin ve basit yapıdaydı. Sanki henüz yeni evrimleşiyormuş gibi gözüküyordu.

Tüm Reklamları Kapat

Wilson ve ekibi bu canlıya resmi olarak Sphecomyrma freyi adını verdiler. Cins adı olan Sphecomyrma sözcüğü, tam olarak "yabanarısı karıncası" anlamına geliyordu. Tanımlayıcı isim olan freyi ise, fosilleri bulan kişiye atıftı.

Wilson, Evrim Teorisi sayesinde öngördükleri şeyleri şöyle yazıyor:

Bana soracak olursanız, bu tahminimiz 3 ana kısımdan oluşuyordu:

1. Karıncalar ile yabanarıları arasında bir geçiş türü olması gerektiğini doğru bir şekilde tahmin ettik,

Tüm Reklamları Kapat

2. Bu geçiş türünün sahip olması gereken özellikleri doğru bir şekilde tahmin ettik,

3. Bu geçiş türünün bulunması gerektiğini düşündüğümüz yer katmanını doğru bir şekilde tahmin ettik.

Gerçekten de Wilson ve ekibinin başarısı, tartışmaya yer bırakmaz şekilde sonucu ortaya koyuyor:

Evrim, gerçekten çalışıyor!

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Evrimde Gelecek Tahmini ve Öngörü Yazı Dizisi

Bu yazı, Evrimde Gelecek Tahmini ve Öngörü yazı dizisinin 1. yazısıdır.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 27
  • Tebrikler! 19
  • Bilim Budur! 15
  • İnanılmaz 6
  • Umut Verici! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/03/2024 21:19:49 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3237

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Hızlı
Gezegen
Egzersiz
Yangın
Kuantum Fiziği
Diyet
Mavi
Antibiyotik
Balina
Evrim Tarihi
Genetik Değişim
İngiltere
Şiddet
Tür
Türlerin Kökeni
Hayatta Kalma
Gebelik
Doğal
Biyocoğrafya
Radyoaktif
Oyun
Astrofizik
Buz
İyi
Damar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Evrim Teorisi'nin Tahmin ve Öngörü Gücü: Evrimsel Biyoloji Neden Güçlü Bir Bilim Dalıdır?. (28 Ocak 2015). Alındığı Tarih: 28 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/3237
Bakırcı, Ç. M. (2015, January 28). Evrim Teorisi'nin Tahmin ve Öngörü Gücü: Evrimsel Biyoloji Neden Güçlü Bir Bilim Dalıdır?. Evrim Ağacı. Retrieved March 28, 2024. from https://evrimagaci.org/s/3237
Ç. M. Bakırcı. “Evrim Teorisi'nin Tahmin ve Öngörü Gücü: Evrimsel Biyoloji Neden Güçlü Bir Bilim Dalıdır?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 28 Jan. 2015, https://evrimagaci.org/s/3237.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Evrim Teorisi'nin Tahmin ve Öngörü Gücü: Evrimsel Biyoloji Neden Güçlü Bir Bilim Dalıdır?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, January 28, 2015. https://evrimagaci.org/s/3237.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close