Obezite, 21. yüzyılın en önemli toplumsal salgınıdır ve sıklığı giderek artmaktadır.[1] Kardiyovasküler sistemin yanı sıra bütün sistemlerdeki hastalıkların artışı ile ilişkili olan obezite, Avrupa ve Kuzey Amerika'da erken ölümün sigaradan sonraki ikinci temel risk faktörüdür.[2]
Kilo fazlalığı ve obezite sıklığındaki artış, yalnızca Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri gibi ekonomik refah düzeyi yüksek ülkelerde değil, düşük ve orta gelir seviyesindeki ülkelerde de dikkati çekmektedir. Özellikle şehirleşmiş toplumlarda olanaksızlıklardan kaynaklanan fiziksel aktivite yetersizliği ve kalori içeriği yüksek diyet alışkanlıkları nedeniyle, aşırı kilo ve obezite sorunu çocukluk çağlarından itibaren başlamakta ve yaşla birlikte giderek artmaktadır.[3] Dünya Sağlık Örgütü dünya genelinde toplam 650 milyon insanın obez (BKİ>30 kg/m2) ve 1,9 milyar insanın aşırı kilolu (BKİ>27 kg/m2) olduğunu tahmin etmektedir. [4] Türkiye Sağlık Araştırması 2019 yılı verilerine göre ülkemizde obezitesi olan bireylerin oranı 2018'de %21 olarak belirlenmiştir. Kadınların %24,8'inin, erkeklerin %17,3'ünün obez olduğu tespit edilmiştir.[5]