Bireyin yaşantıları, gelecekte kendini gösteren izler bırakır. Kalıcı öğrenmeyi gerçekleştirebilmenin en etkili yollarından biri de yaşantılara dayalı öğrenme yoludur. Yaratıcı drama özellikleri, çok yönlü işlevselliği nedeniyle sınıf dışındaki amaçlara uygun her türlü ortamlarda özellikle yaşantılara dayalı Öğrenmeyi gerçekleştirmede etkili bir yöntem ve disiplindir.[1] Bu anlamda, eğitim programlarından çıkartılmış olsa da bilimsel düşünmeye bir temel sağlayacak olması nedeniyle önem taşıyan evrim teorisinin okul dışı ortamlarda öğretilmesi gerekmektedir. Böylece insanın nasıl yaratıldığına ilişkin görüşlere bir alternatif daha eklenmiş olacağı gibi insanlar da kendi var oluşları hakkında daha eleştirel düşünebileceklerdir.
Evrim teorisi okulöncesinden yükseköğretime, oradan yaygın eğitime kadar her insanın öğrenmesi gereken bir düşünce sistematiğidir. Kendi var oluşuna yönelik sorgulamalar yapan her insan, evrim teorisi eğitiminin olası öğrencisi olabilir. Edinecekleri mesleklerle geleceğin toplumunu inşa etmede önemli rol oynayacağı söylenebilecek üniversite öğrencileri, yoğun bir bilgi bombardımanıyla tamamladıkları, akademik başarı odaklı ilk ve orta öğretimden sonra geldikleri üniversitede mesleki uzmanlık kazanmanın yanında sosyal ve kültürel gelişim sağlayacakları olanaklarla da karşılaşırlar. Üniversite öğrencilerinin sosyal ve kültürel gelişimlerinin desteklenmesi edindikleri mesleği daha yaratıcı, insani ve estetik icra etmelerini sağlayabilir.