Çoğu akademisyen ve bilim insanı, bilimin popülerleştirilmesinin önemini çok iyi bilir. Bu kişiler genellikle bilimin sadece bilim için değil; aynı zamanda halk için de olduğu nosyonunu şiar edinirler. Bu nedenle çocuk kitapları, popüler bilim kitapları, çizgi filmler, belgeseller, halka açık seminerler gibi faaliyetleri sürdüren popüler bilimcileri alttan alta veya açık bir şekilde desteklerler.
Ancak bilim insanları arasında "kariyer bilimcisi" olarak adlandırılan bir diğer grup bilim insanı, bilimin halk için değil; bilim için olduğu nosyonunu şiar edinerek; popüler bilimin sadece medyatik ve şova dönük bir uğraş olduğunu; popüler bilimle uğraşan akademisyenlerin "gerçek bilim insanı" olmadığını, dolayısıyla bu kişilerin akademik sıfatlarının geçersiz olduğu, profesyonel bilim organizasyonlarında yer almamaları gerektiğini; bilim insanlarının tek değer ölçüsünün yayınladıkları akademik makaleler olduğunu savunmaktadırlar.
(...)